top of page
Klinik Psikolog

Sigara Bağımlılığı

 

Zorluklarla Başetmek için Sigara” Yerine “Sigara İle Başetmek”

SacredSmoke.jpg

Günümüzde sigara ve diğer tütün ürünlerinin tüketimi ve bağımlılığı çağımızın ciddi sorunlarından biri haline geldi. Bu konuda sorun çift taraflı rahatsız edici özelliğiyle öne çıkıyor. Toplumda bir taraf, sigarayı hava gibi su gibi zaruri bir ihtiyaç haline getirmiş ve aynı zamanda onu keyfi hatta dert ortağı olarak görüp sağlığının önünde tutarken; diğer taraf kokusundan, dumanından ve sağlığına verdiği zarardan ötürü temelde nefret ettiği unsurla karşı karşıya gelmekte.

 

Sigara, kişinin kendi içinde çatışan duygular yaratırken, kişiler arası ilişklerde çatışmalara neden olabiliyor. Özellikle günümüzde kapalı alanlarda sigara kullanımının yasaklanma durumunun gündeme gelmesiyle eklenen hukuki boyutla beraber sigara kullanımı ile ilgili sorunlar ve sorgulamalar daha fazla dikkat çekmeye başlamıştır. Konuyu psikolojik açıdan, sigarayı hayatlarının doğal bir parçası olarak gören veya tamamen sigara kullanımının karşısında gören iki perspektiften de ele alıp, bırakmak isteyen kişilere tıp ve psikoloji biliminin sunabileceği kolaylıklardan bahsetmek isteriz.

 

Sigara içen kişilerin çoğu sigaraya genç yaşlarda lise veya üniversite çağında başlar. Küçüklüğünde ailesinde veya etrafındaki modellerden gördüğü kadarıyla sigara hakkında bir ön imgesi vardır kişinin. Bazı kişiler ebeveynlerine tepki olarak sigaradan hoşlanmaz, bazılarıysa bilinç üstünde sigaraya karşı nötrken, bilinç dışında aşina ve olumludur. Sigara kişiye ilk sunulduğunda çoğunlukla bir sosyal gruba dahil olma unsuru, bir yetişkinlik veya cesaret göstergesi şeklinde sunulur. Sosyal grupların popülerliğine cesaretlerine ve diğer olumlu yönlerine olan özenle, insan bedeninin fizyolojik olarak tamamen yadırgadığı sigara kullanımı başlar. Önceleri zorlanarak içilirken zaman içinde bedenin dumana karşı oluşturduğu savunma mekanizmaları (mukoza) sayesinde daha kolaylıkla içilmeye başlanır. Bu sırada farklı 3 mekanizma daha devreye girmektedir. Bunlardan ilki bedene dışarıdan verilen fazladan nikotin ve merkezi sinir sisteminin bu yeni doza olan ihtiyacı, diğeri ise çocukluktaki gelişim evrelerinden biri olan oral dönemde tohumları atılmış olan tırnak yemek, abur cubur atıştırmak gibi el ve ağız alışkanlıklarına bir yenisinin eklenmesidir.

 

Zaman içerisinde fiziki nikotin ihtiyacı ve el-ağız alışkanlıklarına, davranışsal şartlanmalar da eklenir. Örneğin kahve veya alkol tüketirken, yemekten sonrası, işe mola verildiğinde, sinirlenince, heyecanlanınca, keyiflenince, direksiyonda ve hatta kül tablası, sigara, çakmak görünce kişi de şartlanmaya bağlı olarak sigara içme ihtiyacı belirir.

Bu safha da sigaraya başlamanın ilk sebebi olan özenmek ve bir gruba dahil olmak çoğunlukla ortadan kalkmıştır.

 

Sigara içen kişi yakın çevresinde içmeyenler ile sorunlar yaşar. Sigara içmenin yasak olduğu iş ve sosyal ortamlarda da sorun yaşar. Hepsinden önemlisi, kendisine zarar veren ve ileride kendisini çok acılar çekeceği ve ömrünü kısaltacak hastalıklara yakalanmasına neden olacak sigaranın zararının bilinçli olarak farkındadır ancak sigara bağımlılığından kurtulamayacağını varsayarak bu sorunları beyninin gerisine iter. Sigara içen kişi bir süre için sigara içemeyeceği toplantı uçak-otobüs yolculuğu, sinema gibi durumlarda huzursuz ve sinirlidir. Bu ruh hali etrafına yansır. Son olarak sigara içen kişi sigara içmeyen etrafınca kötü koku ve dumandan dolayı olumsuz algılanır, yanına yaklaşılmak istenmez ve kalabalık ortamlarda tanımadığı kişilerce bile çatışma durumları yaşayabilir.

 

Madalyonun öbür yüzünde sigara içmeyen kişi vardır. Sigara içmeyen kişi sigaranın zararlarının bilincindedir ve dumanından, aynı odada farklı köşelerde içilse dahi rahatsızdır. Genellikle, sigara içenlerin kendi hakkını yok saydığını duygusuna kapılır. Toplumsal anlayışa ve farklı toplumlarda ortak alanlarda sigara içilmesinin gördüğü kabul oranına göre sigara içene vermek istediği tepkiyi kısmen bastırarak, bazense patlayarak verir; bazen de baskın olmadığı durumlarda tepki vermeden hoşlanmadığı dumana tamammül etmek zorunda hisseder. Bu tip kişilerin tutumlarının sigara içenler açısından da çok büyük önemi vardır. Verdikleri veya veremedikleri tepkilerle sigara içenlerin alışkanlıklarını bırakabilmelerine veya tepkisel olarak kullanımı daha da artırmalarına neden olabilecek en önemli unsurlardır. Pek az sigara bağımlısı kendi kendine, hiçbir tepki veya yaklaşım farkı görmezken sigarayı bırakma yöneliminde bulunur. Dolayısıyla sigara içen kişinin etrafındaki içmeyen kişinin psikolojisini takip etmek; zayıf, alıngan, sinirli vs olduğu durumlarda ona destek vererek, sigara içen yakınına karşı doğru duruşunun devamını sağlamak da en az sigara içen kişi ile yapılan psikolojik çalışmalar kadar önemlidir.

Sigarayı herkes bırakabilir. Birçok kişi kendi başına bırakabildiği gibi, diğerleri de farmakolojik tedavi, grup psikoterapileri,  nikotin sakız ve bantları gibi tedaviler vasıtasıyla bırakabilir. Sigara bırakmaya yardımcı bazı davranışsal yöntemler şöyle özetlenebilir:

Hazırlık Evresi:

  1. Tarih seçimi: Doğum günü vs gibi önemli bir tarih olmalı ve yakın çevreye ilan edilmesi faydalıdır.

  2. Sigara içme alışmanlıklarının incelenmesi: Bırakmadan evvel sigaranın içildiği durumlar ve saatlerin not edilmesi ve bırakacak kişinin bilinçlendirilmesi önemlidir.

  3. Sigarayı bırakma nedenlerinin belirlenmesi: Kişilerin sigarayı bırakma nedenleri farklılık gösterse de en öne çıkan iki neden sağlıklı yaşamak ve çocuklarına iyi örnek olma isteğidir. Bu nedenler hakkında sigarayı bırakacak kişinin bilinçlendirilmesi faydalıdır.

 

Bırakma Evresi:

Sigara bırakıldığında ilk günler çok önemlidir. Eğer sigara bir hekimin süpervizörlüğünde bırakılıyorsa ilk iki hafta düzenli görüşme ve sonra 1, 3, 6 ve 12 aylarda görüşme faydalıdır. Görüşmelerde sigarayı bırakmış kalma durumu, motivasyonun sürekliliği, yeniden başlama (relaps) eğilimi değerlendirilir. Genellikle relapslar, sigara içmenin bırakıldığı ilk haftalar içinde olmaktadır. Bırakan kişi ilk iki kontrolüne kadar sigara içmemişse bırakmış kalma olasılığı yüksektir. Ancak relapslar başarısızlık olarak değerlendirilmemeli ve yeniden bırakma yönünde kişi motive edilmelidir. Sigarayı azaltarak bırakanların yeniden başlama ihtimali bir anda keserek bırakanlara göre daha çoktur.

Sigara bırakıldığında ilk günler 3-5 dakika süren sigara isteği dalgaları sıklıkla gelecektir. Bu dalgaların kişinin sigara içme alışkanlıklarına göre, önceden de farkedilebilecek zaman ve durumlarda gelmesi, bırakma açısından kolaylık sağlar. Bu durumlarda kişi hemen durum ve konumunu değiştirebilir. Sigarayı bırakma neden ve motivasyonlarına ve sigaranın zararlarına yoğunlaşarak veya bir arkadaşı ile sohbet ederek bu dalgayı atlatabilir. Aynı zamanda sigarayı bırakan kişi için el alışkanlığının yerini alacak başka el ve ağız alışkanlıkları oluşturulur. İlk günler sigara içilen sosyal ortamlardan uzak kalarak 3-5 dakikalık dalgaların gelme sıklığının azaltılmasına çalışılır. Bol sıvı gıda ve meyve tüketilerek hemen ağız alışkanlıkları değiştirilir hem de sağlıklı beslenilerek kilo alınmasının önüne geçilir. Egzersize başlamak sigara bırakma sırasında görülen fazla yemenin getireceği fazla kilolar ve motivasyon açısından faydalıdır.

Bu tür davranışsal yöntemler ve ilk günlerdeki gerek süpervizör gerekse de ailenin sıkı desteğiyle, sigara bırakılması mümkündür. Bu ne çok kolay ne de çok zor bir süreçtir. Sıklıkla uygulanmıyor olsa da, sorunun bilinçüstü ve bilinçdıışı kaynaklarını irdeleyen psiko-dinamik yöntemlerin de kişinin kendini ve davranışının bilinçaltındaki nedenlerini anlaması açısından faydası vardır. 

Hangi çözüm yöntemiyle olursa olsun hem içenlerin hem de içmeyenlerin sigara kullanımını azaltmak amacıyla bilinçlenmeye ve daha fazla aktifleşmeye ihtiyacı tartışılmazdır. Toplu alanlarda sigara kullanımının kanunen zorlaştırılması, bırakma sürecinde sanıldığı kadar da etkili değildir. Bu içerden verildiği ve yakınlardan da destek alındığı taktirde kazanılabilecek bir savaştır. Herkes sigarayı bırakabilir…

bottom of page